Şubat 15, 2007

Sıradan bir tatil günü

Bu sabah geç uyandım. Miskinliğim üzerimdeydi ve hala çıkarmadım. aslında bu postun taslağını daha sabahtan hazırladım ancak çoook sevgi dolu oldum bi an bakalım toparlayabilicekmiiz....

Neyse sabah 10 gibi uyandım bi hıza pc yi açtım online olup maillereme baktım. Sabahları inanılmaz huysuz oluyorum herkezda buna katılır oldu.


Neyse bi ara sigaralarımı ararken bi kutu buldum yanda ki sandalyenin üzerinde. Üzerinde "Seni seviyoruz, Ogüne sevgilerle yazılmış içinde de bi pasta hatta üzerinde bi de mum war bi ara yanmış ancak söndürülmüş. Tabi ben çok şaşırdım bi an. Benim ışığımı aşağıdan gören gelir hatta sevinirim böyle çat kapı arkadaşlara da , elleri boş ta gelmezler bazen ancak böyle bi kutu içinde pasta hemde sevgililer gününde getirebilicek bi arkadaşım yok bildiğim kadarı ile. Kutuyu kapıp anneme koştum terör estirdim sizmi koydunuz bu kutuyu die kimse bilmio. Kardeşim bi ara " abi ben gece geldiğimde o kutu pc nin önündeydi. Ben haberin war sanıyodum bişi söylemedimm" dedi. Şarlok holums misali ben case i ele aldım. "Demek ki ben bi ara yarım saatliğine arkadaşa gittiğimde şüpheli gelip kutuyu brakmış.. hmmm"
Zaman belli Zanlı yok..

Neyse Annem bi ara " bizim küçük kedi benle komşuya kadar geldi sonra dönüş yolunda bi evin bahçesine girip kayboldu hala yok ortalarda" dedi.. Bende hemen yolaa fırlayıp benim geleçeği parlak küçük kedimi bulmaya çalıştım. Bulamadım. Eve gelip "Büyük kedi ile idare edicez artık tüm sevgimizi ona adıcaz" dedim. Neyse bi saat sonra bizim hayta haylaz küçük acıkınca geri geldi.
Sonra aile ile oturduk işte klasik aile muhabbeti ve kadın programları eleştirisi, Bana gelin adayları, Kahve falından gelecek tahlili. Ki bu aralar çoook kız görüyolar falımda klasik laf alma durumu ancak bende bi kendine güven bi sosyal olma kahve falında ki kızıları bulma isteği doguruyor. Klasik sosyal olası erkek tripleri işte:=)

Neyse bi ara aklıma geldi, benim iki samimi arkadaşım war. Onlar elleri boş gelmez bana Gordons Cutty shark bazen çikolata börek felan getiriler gelirken dedim "kesin onlar geldi bana da böyle bi süpriz yapmak istediler. Ancak tamda ben bi arkadaşa gmail hesabı alıp blog açmaya gittiğimde geldiler beklediler ben gecikince de gittiler"

Hemen bi plan yaptım kardeşime "hadi gidip kahve içelim bi yerlerde" dedim o iki arkadaşıda alırız (Barış, Hakan) Neyse gittik arkadaşları aldık dedim "dün bana gelmişiniz ancak beni kaçırmışsınız anlaşılan:=)" Patır patır döküldüler tabi:=) İşte efendim bunlar benim asosyal halime acımışlar. Hele bu aralar çooook sevesim war ama sevebilecek bi kız bulamadım sanıyolar bari biz kutlayalım sevgililer gününü demiş benim sevgili dostlarım Hatta merdivenelerden çıkarken mumu bile yakmışlar ama beni bulamayınca ii nietleri kursaklarında kalmış:=) Oturup beklemişler ama ben gelmeyince mecbur gitmişler... Neyse Oturduk çooook güzel bi kafede yılların eskitemediği bi kafe çünkü manzarası çok güzel. iskeçe balkanların son sıra daglarına yaslanmış ve önü ege denizine kadar açık ve düz olan bi şehir. Ve o kafede oturup denize kadar ufka bakmak çok hoş yoksa bi Frape(soguk kahve)nin 2.5 euro olması açıklanamaz:=) Zaten bizde en az 2.5 saat oturduk birer kahve ile:=) Neyse şimdi burdayım..

Sıradan bi gün. Dün Şanlı Fenerbahçemiz de galip gelseydi belki daha güzel bi gün olurdu. Sırf bu maç için İstanbul'a gitmiş olan babamda daha mutlu olurdu heralde. Ama adamın sınır dışına çıkası warmış. "Ben burada iim, pazar gelirim dedi telefonda":=) Bi de lig maçı war heralde onu da izler Kadıköy Mabed'te...

Hiç yorum yok: