Şubat 02, 2007

Romantik erkek, Şehrazatını arıyor...

Bu aralar her romantik-kalbi kırık-yalnız erkek, Kadınlara duyduğu güvensizliği aşmak için özel bir kadın imajının peşinden koşuyor. Türkiye de bu arayış Binbir Gece adlı dizi ile tavan yapmış durum da. Aslında bu erkek duygusallığının bir isyanıdır ve tarih boyunca, her çağda, bu isyan kendini göstermiştir.. BinBir gece masalları adlı eserde ki Şehrazat karakteri yüzyıllarca bu arayışın sembolü olmuştur. şimdi Vikipedi den hikayeyi özet geçiim.

Hikâyeye göre Fars kralı Şehriyar. karısının kendisini aldattığını öğrenir ve öfkelenir, tüm kadınların sadakatsiz, nankör olduğuna inanmaya başlar.
Önce karısını öldürtür, sonra da vezirine her gece kendisine yeni bir hanım bulmasını emreder. Her gece yeni bir gelin alan Şehriyar, geceyi geçirdikten sonra tan vakti kadınları idam ettirir. Bir süre bu böyle devam eder, daha sonra vezirin akıllı kızı Şehrazad bu kötü gidişata son vermek için bir plan kurar ve Şehriyar'ın bir sonraki eşi olmaya aday olur. Evlendikleri geceden başlayarak, kardeşi Dünyazad'ın da yardımıyla her gece Şehriyar'a çok güzel ve heyecanlı hikâyeler anlatır. Tam şafak vakti geldiğinde, hikâyenin en heyecanlı yerinde anlatmayı keser. Hikâyenin sonunu merak eden Şehriyar, ertesi gece devam edebilmesi için, o gecelik Şehrazad'ın idamını erteler. Kitabın sonuna kadar, Şehrazad'ın Şehriyar'a anlattığı hikayeler yer alır. Sona gelindiğinde, Şehrazad üç erkek çocuk doğurmuştur ve evlenmelerinin üzerinden uzunca bir süre geçmiştir. Kralın kadınlara olan öfkesi ve kötü düşünceleri dinmiş, Şehrazad'ın sadakatine inanmıştır. Böylece önceki emrini de kaldırır.

Hikayede benim anladığım, Şehrazat'ın çok özel bir kadın olduğu değil çok özel bir yol benimsemiş olmasıdır.. Her insan özeldir. Biz erkekler, eğer fazlasıyla duygusal isek. Bir kadının gözlerinde ki derin bakışa hayran kalırız veya sözlerinde ki değerli manaya. Ancak işte tam da burada yaptığımız çok büyük bir hata war. Biz hayranlığı abartıya çevirebiliriz ve bu şekilde o kadının gözlerinde veya sözlerinde kaybolmayı dileriz. Oysa Tam da burada mantığıma büsbütün ters düşüp size yeni farkındalığımı açıklamak istiyorum. Kadınlarda bizim gibi aşkı tanımak isteyebilir. Onlarda fedakarlığı, hislerin huzurunu, düşüncelerin aydınlığını yaşamak isteyebilir oysa biz çogunlukla aşk şerbetini yalnız devirmek isteriz. Özellikle genç yaşlarda bu şerbet çok daha sarhoş edici olduğundan bencilliğimizle kafaya dikip, kız arkadaşımıza hiç "rondo" brakmadığımızdan terk ediliriz. Ve terk edilme acısı ile de kadınlara olan güvenimizi yitiririz.

Bu yazıyı malum dizinin, aşkı; çok ii tanımlamasından dolayı, duygusal çevreler de oluşan bir "ah keşke" dienler için yazıyorum. Her insanın aşkı yaşamaya hakkı wardır tek sorun şans tanımaktır. Bir kadın size saatlerce hikayeler anlatır, bir diğeri sizin her dediğinize uyar, diğeri sizi yönlendirir. Önemli olan sizin için ne yapsada, bunu sadece sizin için, karşılksız yapmasıdır.
Güvenilir kadın sadece bir farkındalıktır, bir yıldırımdır. O yıldırımın adı da "Bana, en çok katlanabilen." dir. İşte sizin şehrazatınız:=) neyse..

1 yorum:

---OPTiO--- dedi ki...

sehrazat cok akilliymis :)


dediklerin o kadar dogruki..karsilik beklemeden sadece onun icin yapmasi önemli benim icinde...
dilerim sehrazatini bulursun ;)