Şubat 21, 2007

Non Stop Aşk

Çok aşk hakkında konuştum bu aralar ve yemin ederim bana gına geldi artık ki okuyucularımdan özür dilemeye yüzüm yok. Dün başka konularda yazmak için şartlamıştım kendimi hatta bi aralar müptelası olduğum Ragnarok post u bile hazırlamıştım zihnimden. Bide bi başka blogdan çok etkilendim, gıpta ettim. Herackles die bi yazarın bloguna özendim. Araştırma konuları dahi yazmayı istedim. Ki araştırmacı olmayı çok severim. Obsesif olmanın yasal halidir çünkü.... Ama yok yok yok ille de aşk giricek bi köşeden. İzlediğim bi diziden, Karamsar bir gencin kaleminden, Bahçedeki sercelerin şarkısından giricek aklıma. Kalbimi duymayı umursamasam da.

Canım insanlar; hepinizi çok seviyorum. Hümanist olduğum için diil. Nirvana ya ulaşıpta sizi bulduğum için kaçınılmaz seviyorum. Ama üzüyosunuz beni. Bende sizlerdenim, ancak başkasının derdi ile de gerilenlerdenim. Rabbim bilir, yüreklerinizi işitiorum çoğu zaman ve bu yüzden de üzülüyorum kimi zaman.

Aşk kendimizi insan gibi hissetmemizin en güzel yoludur. Yoksa ne farkımız war hayvanlardan. Onlarda Yaşama ve üreme güdüsü ile war oluyolar. "İllede war olma" felsefesine uyuz olduğumdan göç edesim war bu Dünya dan. Tamam size hep beraber gidelim de demiorum zaten ben sürü pisikolojisinide tümden red ediyorum. Ancak kimisi koyun olurken, kimide çoban olucak biliyorum..... Aslında tam da şuan da bi flash back yaşadım ewt ben gençlere biraz kızıyorum aşk acısı korkusu ile hareket edip bu korkunun adıyla bile iştahları kabardığından da ben de yaşadım o yaşlarda onların yaşadığını. High hissetmenin müthiş onurunu. Neyse düştü elimden kızılcık sopası. Ancak insan korkmamalı. War mı bize özel hissetirebilicek başka meziyetlerimiz. Mantığımızın reddine karşı gelişimiz, Bir başkasını kendimizden çok sevişimiz, dürtülerimiz kontrol altında tutabilmemiz... daha kaç şey sayabiliriz bizi hayvanlardan daha özel yapabilicek???

Korkmayın!!! acıysa çekilir, elbet mutluluk sonsuz değil... Ancak mutluluğun yolu ezberlenebilirse, artık gözü kapalı da gidilebilir... Bende çok yandım zamanında ve yeminler ettim bi daha mı asla larla. Ancak işte yolum hep aynı. Korkmuyorum... Değil bir küçük ısırıktan, tümden yutmaktan korkmuyorum. Zehir de olsa, merhemde aldırmıyorum. Çünkü onu canıma, kanıma katıyorum. ve o ben oluyor. Söyleyin bana hangi duygusuz-kirli sevişme verebilir bunu bana.. Ewt yerine göre sevmeli, yüreklerin istikameti belli iken zihinlerin kilitleri ihmal edilebilmeli..
Ewt
Biz erkekler çok benciliz aşk ta. Nasıl derler "Kadınlar evleninceye kadar düşünür, erkekler evlendikten sonra..." Belki ondandır, o yüzden sizi de hor görmüyorum.. Ondan yada beşten olsun, lütfen bi yol bulun sizde, bizim Dünyamıza....

Hiç yorum yok: