Mart 23, 2007

Gün Işığı

Küçükken; karanlıktan çok korkardım. Gece yalnız dışarıda olduğumda, hep peşimde, beni takip eden. Dokunucakmış gibi yapıp, geri çekilen, gölge gibi yaratıklar war sanıyordum. Hatta onları neredeyse hissedicek kadar, warlıklarına inanıyordum. Adımlarım hep hızlı olurdu ve arada göz ucuyla omuzumun üstünden geriye bakardım. Gece yattığım da, karanlıkta hemen uyuyamazdım. Bu korkumu bildiklerinden, küçük bi gece lambası konurdu ancak o lambanın oluşturduğu gölgeler beni daha fazla korkuturdu. Bugün bile, 'bilmediklerim'den korkmamın temeli, belki de bu çocukluk korkularımda gizli...

Gündüzleri hiç korkmazdım. Görebildiğim hiçbirşeyden korkmazdım. Gün ışığı, tüm gölgeleri dahi, anlamlı kılıyordu. Ampul ışığını da seviyordum ancak sarı ışık herşeyi renk ayarı bozulmuş Tv gibi gösteriyordu. Yüzler hastalıklı gibiydi ve monoton ev hali ile birlikte, kendimi fazlası ile yorgun hissediyordum. Oysa gün ışıgında herşey canlıydı. Hayat doluyudu. Rengarenk çiçekler. Etrafta dolaşan aceleci böcekleri görmenize engel olamıyordu. İnsanların gürültüsü biraz azalsa, kuşların cıvıltısı sessizliğe mani oluyordu. Rüzgar bile yüzünüzü hafifce sevgi ile okşuyordu. Oysa gece evde kapalı olduğumuzda tüm ışıkların aydınlığında, kışın kuru rüzgarı, eve alınmayan asabi, sarhoş bir kocanın hiddetiyle, kapıları vuruyor. Giremeyince de kötü bir homurtuyla geri dönüyordu. Evde bir böcek görünse hemen bir telaş oluyordu. Oysa gündüz ben, onlarla oynuyordum. Dışarıda belli belirsiz bir sessizlik heryere hakim oluyordu. Gündüzün tüm enstrumanları gece yerini başka ve rahatsız edici küçük ugultulara, düşmanca çığlıklara brakıyordu. Gökyüzündeki yıldızlarla yarışan, evlerin ışıkları hoş bir görüntü oluştursada gece, asla sevemiyordum. Gece, seçilemeyen yüzlerde, belirlenemeyen ifadelerle insanları da sevmiyorum.Gün ışığında her yüz , her mimik sempatik gelior bana, sinirli ve çekilmez olsalarda.

Karanlıktan ötürü. Geceyi sevmiyorum. Sahte aydınlıklarla aydınlatılsada, gün ışığında ki kadar belirgin olamıyor hiç birşey. Bu nedenle hep sevdim gün ışığını. Oysa güzelliğini asla takdir etmemiştim...

Bugün düşünüyorumda. Gün ışığıda herzaman mükemmel diil. Mesela kış aydınlığı ne kadar yogun olsada, bulutların ardındaysa, Güneş; hiç bir farkı yok, florasan ışığından. Yazları çok sıcak olduğunda da ne farkı war, sarı ambul ışığından. Soluk ve terli yüzlerin bıkkınlığı izlenilesi gelmior ozaman. Ewt gün ışığının da bir haddi war. Bahar ışığı benim sevdiğim. Hani yeşermeye başlarya heryer ve kuşlar döner ya bizi terketmişliklerinden. İşte o aydınlığı seviyorum ben. Hani çiçeklenir ya agaçlar, kırlar, yemyeşil ovalar işte o ışığa, aşığım. O canlılığa aşığım ben. Öyle bir canlılık ki bu endişe vermiyor insana ve tüm şüpheler anlamsızlaşıyor. İnsanlarda war böyle bir ışık. Bir davranış. Hani hiç bir şüpheye yer vermeyen ve tamamıyla izlenilesi sevilen bir davranış. Yaz aydınlığı gibi boğucu olmayan. Kış kadar soğuk ve süpheli olmayan, bir aydınlık davranış. İşte tüm insanlarda görmek istediğim bu aydınlık,
bu güzelim gün ışığı...

İnsanlarda ki karanlığı hiç sevemiyorum. Kendimde, karanlık olduğumda, kendimide sevmiyorum:=) Ancak geri döndüm ve umarım size, Gün ışığımıda getirdim...:=)

6 yorum:

---OPTiO--- dedi ki...

gün isiginida getirdin yaninda..inan bana :))
ve öyle güzel yazmissin ki...anlatimin müthis...

karanliktan cocukken bu kadar korkmazdim....her iki depremi de cok kötü gecirdim.( yalovada büyüdüm-boluda üniyi okudum ) .o zamandan beri karanlikta uyuyamaz oldum...ben de karanlikta göremediklerimden korkarim senin gibi...ama karanlik olsada geceyi daha cok severim...korkularimin üstüne gitmekte hosuma gidiyo sanirim...ama yinede azcik isik olmali hayatimda...


ama dedigin gibi en önemlisi insanlarda olmamasi gereken karanliklar...ben de karanlikta kaybolanlardanim zaman zaman..ama cok sükür aydinlaniveriyorum hemencecik :) yanar döner olmadan isik olabilsem...

GunO dedi ki...

@Optio
:=) gerçi bu gülücük yansıtamıyorum yüzümde ki gülümsemenin büyüklüğünü ve güzelliğini ama gerçekten mutlu etti beni yorumun. Bende, orta okulda, Karanlık korkumu yenmek için yatılıda, geceleri çıkıp sokaklarda dolaşırdım. Bu nedenle artık tek korktuğum karanlık insanların içinde gizledikleri. Şu altta ki posta koyduğum anime resimi bana benzettim giderken. Tüm karanlığım üzerime çökmüştü ancak benim kimsenin yüreğini karartmaya hakkım yoktu. Neyse ki ii dönmüşüm demek ki:=)'Sizler' olmasanız zor dönerdim heralde, Işığınızı benden esirgemediğiniz için teşekkürler ve Optio senin teşekkürün özel.

tılsım dedi ki...

Karanlık benimde korkumdu.Küçükken hiç kalamazdım yalnız.Gece lambam vardı çok güzel onun ışığında uyurdum.O ışık benim rahat uyumamı sağlardı.Ama artık karanlıktan değil karanlık yüzlerden korkuyor insan ki zaman zaman kendisi de kararıyor.

çok çok güzel olmuş.İyi ki çabuk döndün seni okumak çok zevkli inan bana ;).Yüreğine sağlık...

---OPTiO--- dedi ki...

hihi :)) ben tesekkür ederim asil :)) saolll guno ..iyi ki döndün :)

GunO dedi ki...

@number_10
Bilinmeyenler beni hep rahatsız eder. Bu yüzden biraz paronayağım hatta. " Berrak" çok güzel tanımlama...

@Tılsım
Tam anlatmak istediğimdi, karanlık yüzler aslında:=) Şımarıyorum bu arada onu da belirtiim:=) Saolun..

@Optio
İyiki döndürdünüz:=) çok saol, walla..

elif dedi ki...

kucukken karanliktan hic korkmadim hatta isisklari kapatinca elektrik dugmeleri yesil fosforlu yanardi da o halini cok severdim , eglenirdim kendi kendime.. benden buyuk cocuklar beni karanlik ile korkuturlardi da gulerdim ama simde o kadar cesur degilim, korkuyorum artik karanliktan acaba buyudukce daha mi gercekci oldum?