Ocak 04, 2009

Siyaset ve Anarşi

Allah vergisi hitap yeteneğim war. Bu yeteneğin en güzel kullanılabileceği yerde siyaset. Doğal olarak, siyasetle uğraşmam: Kaçınılmaz!!

Aslında bu hatiplikten çok muzdaribim çünkü genellikle saygı ve ilgi ile dinlenilsemde içimde gizlenen ve arada sırada aniden ortaya çıkan bir canavar war. Ben kendisine mantık diyorum ancak daha net tanımlamak gerekirse: isyankar ve zalim bir eleştirme huyum war. Bu ikisi çoğu zaman birbirine zıt yetenekler. Biri yapıcı, diğeri genellikle yıkıcı. Bu nedenle bu eleştiren kişilik, genellikle anarşik. Farkında olmadan kuyruğuna bastıklarım, beni eleştiren veya ister-istemez bana zıt tavır takınan herkesin, kafasına basmaktan çekinmeyen, bana yan bakanı, yerle bir etmek isteyen bir karakter.

Bazen bu ikisinin aynı bedende denge sağlamaya çalıştığına inanıyorum. Hatta birine Aşk, diğerine de Mantık adlarını çok eskiden vermiştim. İşte bu aşk ve mantık saniyenin binde biri hızda zihnimde savaşır iken sözlerim; galibin, anlık ve ani patlamalarına dönüşebiliyor. Kontrol edilmesi gerçekten güç olan bu ani çıkışların yıkıcı olabilicek etkilerini kıvrak manevralarla düzeltmeye çalışmak: gerçekten yorucu...

Şimdi hayatımda Tutku war. Umarım bu iki uslanmaz arlanmaz zıt kardeşlerin enerjisini bu bedenin ve kişiliğin en üst çıkarlarına ulaşmak için kullanabilicek kadar yeteneklidir...

Bu arada. Ewt. Siyasete hoş bir dönüş yapıyorum. Çünkü Mantık gidişattan hoşnut diil, Aşk'sa uğraşıcak yeni bir şeyler arıyor. Kimbilir belkide Tutku sonunda özlenen dengem olabilir.

Hiç yorum yok: